ZAFERLER AYI AĞUSTOS

ZAFERLER AYI AĞUSTOS

 

Türk Milleti, Müslüman olduğu ilk yıllarından beri, Kur’an’ın “Ey İman edenler! Mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin” ve “Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah ta size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar” emirlerini kendine şiar edinmiştir. Bu sebep ve niyetle asırlar boyu fedâyı can etmiş, şehadet şerbetini içmiştir. Hep hak, hukuk, adâlet, hakikât, hakkaniyet ve huzuru yeryüzüne hâkim kılmaya çalışmıştır. Sürekli zalimlerin hasmı, mazlumların umudu ve kimsesizlerin kimsesi olmuştur. Cenâb-ı Hakk’ın yardım ve inâyeti de daima bu necip milletimizle beraber olmuştur. Bu anlamda özellikle Ağustos ayı bahse değerdir. Zira bu ay Milletimizin zaferleri ile doludur.

 

Allah’ın necip Milletimize sadece ağustos ayında lütfettiği bu nusret ve inâyetin müstesnâ örneklerinden birisi, 26 Ağustos 1071’ de tarihe altın harflerle yazılan ve Anadolu’nun ebedi Türk ve Müslüman Yurdu olmasını sağlayan Malazgirt Destanıdır. Diğerleri ise, 11 Ağustos 1473 Otlukbeli Muharebesi, 23 Ağustos 1514 Çaldıran Muharebesi, 24 Ağustos 1516 Mercidâbıg Muharebesi, 29 Ağustos 1521 Belgrad’ın Fethi, 29 Ağustos 1526 Mohaç Meydan Muharebesi, 1 Ağustos 1571 Kıbrıs’ın Fethi, 23 Ağustos-13 Eylül 1921 Sakarya Meydan Muharebesi, 26 Ağustos-18 Eylül 1922 Büyük Taarruz ve daha nice zaferlerimizdir.

 

Unutulmamalıdır ki, bu zaferler asil Milletimizin asla esir alınamayacağının, vatanımızın asla işgal edilemeyeceğinin, ay yıldızlı al bayrağımızın asla göklerden indirilemeyeceğinin ve şehadetleri dinin temeli olan Ezân-ı Muhammedimizin (a.s) asla susturulamayacağının kat’î delilleri ve ilânlarıdır. O halde, gururla andığımız şanlı tarihimizden gerekli dersleri çıkarmalıyız. Bu bağlamda, birlik ve beraberlik ruhumuzu pekiştirilmeliyiz. Sürekli el ele, omuz omuza, gönül gönüle olmalıyız. Kardeşlik ahlâkı kuşanmalı, vatan topraklarını asırlardır Türk-İslâm Diyarı yapan fetih ruhunu diri tutmalıyız. Fitne ve fesat tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermemeliyiz. İstiklâl Marşımızda,

 

“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?

Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ!

Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.”

 

İfadeleri ile anlatılan bu asil ruha uygun, vatan, millet ve bayrak sevgisiyle dolu, gerektiğinde bu değerler uğruna gözünü kırpmadan şehâdete koşacak imânlı nesiller yetiştirmeliyiz.

 

Bu vesileyle Bedir’den Malazgirt’e; Çanakkale’den Büyük Taarruz’a; 15 Temmuz’dan günümüze kadar î’lây-i kelimetullah uğruna, bu cennet vatan uğruna fedâ-i cân eden aziz şehitlerimizi, gazilerimizi ve Sultan Alparslan başta olmak üzere kahraman devlet büyüklerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyor, kendilerine Yüce Allah’tan mağfiret diliyoruz. Askerlerimize, polislerimize tüm güvenlik güçlerimize Yüce Allah’tan güç, kuvvet, kudret ve muzafferiyet diliyoruz. Bu arada Gazze’de, Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve dünyanın değişik yerlerinde vahşice zulüm, işkence, katliam ve soykırıma uğrayan kardeşlerimizden şehadet şerbetini içenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet, mağfiret; mücadele ve mücahede etmekte olanlara da güç, kuvvet ve nusret niyaz ediyoruz. 26.08.2025

 

Ömer Faruk Serdaroğlu

Ankara Baş Vaizi
Vaiz-Der Genel Başkanı
(Yönetim Kurulu Adına)

vazider.com